Sanat, çoğu zaman bir dönemin en acı çığlıklarını dile getiren en güçlü araçlardan biri olmuştur. Pablo Picasso’nun 1937’de tamamladığı “Guernica” tablosu, bunun en çarpıcı örneklerinden biridir. İspanya İç Savaşı sırasında Guernica kasabasına yapılan hava saldırısının ardından yaratılan bu eser, savaşı bir birey ya da olay üzerinden değil, evrensel bir yıkım metaforu olarak tasvir eder. Günümüzde ise bu çığlık, Suriye’deki savaşın ağır sonuçlarını anlamak için hâlâ bir rehber niteliğinde.
Guernica: İnsanlık için Bir Ağıt
Picasso, “Guernica”da savaşın bireysel ve toplumsal yıkımlarını soyut bir dille ele alır. Parçalanmış bedenler, acıyla çığlık atan insanlar ve kaosun ortasında bir umut ışığı gibi duran lamba, bu tablonun temel sembolleridir. Ancak bu semboller belirli bir olayı değil, insanlık tarihinin her dönemine dokunan bir savaşı temsil eder. Guernica’da birey yoktur, insanlığın ortak trajedisi vardır.
Suriye: Bitmeyen Bir Guernica
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş, yaklaşık 13 yıl boyunca milyonlarca insanın hayatını etkiledi. Halep, Doğu Guta, İdlib gibi şehirler, adeta modern çağın Guernica’sı hâline geldi. Bombardımanlar sonucunda yok olan şehirler, yerlerinden edilen milyonlarca insan, enkazların altından gelen çığlıklar ve umudun sembolü olan çocuklar… Suriye’nin bugün yaşadığı bu korkunç yıkım, Picasso’nun Guernica’sında betimlediği evrensel trajediyi hatırlatıyor.
Suriye’de yaşananların basit bir siyasi krizden öte olduğunu anlamak için Guernica’nın sembollerine bakabiliriz:
At ve boğa
Guernica’da masumiyetin ve gücün çarpışmasını temsil ederken Suriye’de masum halk ile savaşın acımasız gerçekliği arasında bir mücadele yaşanıyor.
Kadın figürlerinin çığlıkları
Savaşın siviller üzerindeki etkisini betimlerken, Suriye’deki kadın ve çocukların trajedisi bu acıyı daha da görünür kılıyor.
Sanat ve Modern Savaşlar
Picasso’nun Guernica’sı gibi sanat eserleri, savaşın insani yüzünü göstermek için güçlü araçlardır. Ancak bugün, savaşın etkilerini göstermek çoğunlukla fotoğraflara ve video görüntülerine kalmış durumda. Medyanın hızlı tüketim kültürü, bu görüntülerin etkisini azaltabilir. Ancak Guernica gibi zamansız bir sanat eseri, yüzyıllar boyunca bu acıyı anlatmaya devam eder.
Bugün, Suriye için bir Guernica yapılmış mıdır? Belki de savaşı resmeden bir sanatçı, yıkımı fotoğraflayan bir muhabir ya da yıkılan bir şehrin hikâyesini anlatan bir yazar vardır. Ancak önemli olan, bu çığlıkları duymaya devam etmek ve bunları hatırlatmaktan vazgeçmemektir.
Savaşsız Bir Dünya İçin
Guernica’nın anlattığı yıkım, sadece İspanya İç Savaşı’nın değil, savaşın kendisinin bir eleştirisidir. Picasso’nun fırça darbeleriyle anlatmaya çalıştığı şey, savaşın kazananı olmadığını vurgulamaktır. Aynı mesaj bugün Suriye için de geçerli. İnsanlık, savaşların yıkıcı etkilerini unutmazsa belki de yeni bir Guernica’nın yapılmasına gerek kalmaz.